reklam

Anasayfa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Anasayfa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Eylül 2015 Salı

Çalar saat yokken kullanılan uyanma yöntemleri

Uyandıracak biri yoksa, alarm kurmadan uyanması imkansız olan insanlardan biri olarak çok merak ettiğim yöntemlerdir. 

Bu yöntemlerden en çok ilgimi çeken , mum ve çiviler yardımıyla uyanma yöntemi: metal bir mumluğun üzerine yerleştirilen mum üzerine monte edilen çivilerin bulunduğu seviyeye kadar eridiğinde çivilerin serbest kalarak aşağı düşmesiyle çıkan seslerden faydalanarak uyanma şeklinde gerçekleşiyormuş. bunun için mumun ne kadar sürede 
eridiğini önceden iyi ölçmek ve o sesleri duyup uyanabilmek için tilki uykusuyla uyuyabilen bir insan olmak lazım. 



13 Mayıs 2015 Çarşamba

SOMA

#SOMA
#UNUTMADIK






21 Mart 2015 Cumartesi

Eskişehir deki çorap satan çocuk

Akşama kadar yaşadıklarımız taktığımız şeyler ve bu çocuğun hayatı!
Aslında ilk başta içim acıdı biraz sonra çocuğun söylemlerine dikkat ettim konuşma tarzına pazarlama kabiliyetine kısaca hayat hikayesine üvey babasına söylediği sözlere acınacak kişi benim aslında.Aklıma yardımcı olalım arkadaş biz bu çocuğa diye getirdim sonra kazanımı iyi ve bence bu işi yapması gerekiyor diye düşünmekten alamadım kendimi biri balık tutmayı öğretmiş daha ne olsun.sonra bu çocuğun okul durumunu düşündüm eminim ki okulda da çok başarılıdır ve tabiki çok daha iyi şartlarda okumaları yaşamaları gerek ancak bu tarz çocuklara köstek olunmasın yeter onlar bizim kaçıp saklandığımız korkup odamıza saklandığımız hayata ders veriyorlar onu her gün al aşağı ediyorlar.Kendisini bu şekilde yetiştiren bu çocuk gibi bir çocuk yetiştirmek için yıllarımı harcamaktan da çekinmeyeceğim.

Eski sevgilinin mesaj atması

Sevgili edinip sonra o sevgiliden ayrılan ve başına bir sıfat ekleyerek hala aynı kelimeyi kullanan ve bunu birden fazla kişi ile yapan insanların yaşadığı problemdir.Yıllarca,aylarca,günlerce emek edip sonra o emeği hiçe sayıp ahde vefayı gözardı edip sanki dünyanın en kötü kişisi gibi davranan kişinin yaşadığı problemdir.En önemlisi de sevdiğinin eskimesine sebep olan olayların hala kesinleşmemiş olmasıdır. Mesaj atan kişi ile girilmeyen diyalog, netleştirilmeyen konulardan dolayı oluşan problemlerin iki taraf içinde oluşan eski sevgiliyi yıpratmasıdır. 

İstanbul Üniversitesi'nde yapılan pkk kutlaması






     Çözüm sürecini destekleyen hatta yapılmasaydı ileride fırsatım olursa kesin yaparım diyordum,sonra bir delikanlı çıktı rte ve bu işe el attı kendi tabiriyle elini taşın altına koydu.kendisini ile ilgili yaptığı on şeyden 8 ini beğenir ve desteklerim ancak 2 sini şiddetle eleştiririm ve bu 2 şey icraat olarak daha az görünse de etki olarak çok daha fazla 8 den.bu yüzden kesin olarak sevmiyorum ben bu adamı kanaatine vardım 7-8 sene önce.
     Bir kürt (türkçeyi istanbul türkçesi ile konuşan kürtçeyi yarım yamalak konuşan ya da anneden öğrendiği kadar) olarak ilk giride ki video yu izledikten sonra ve buna benzer olayları bizatihi yaşadıktan sonra bu işin biraz daha erken olması temennisini taşımaktayım.bu satırları yazarken bir ahmet kaya şarkısı dinleyerek yazıyorum.
     Farklı bir kafa mı taşıyorum bilemiyorum ama öcalan için devletin vermiş olduğu bir karar var devlet dediğim yargı organının müebbet.Hakim kararı desteklenir desteklenmez ancak sonuç o bir mahkum ve mahkum olmasının sebepleri var ve o sebeplere göre karar verildi ve ben inanıyorum ki yaşadığımız yer bir hukuk devleti.
     Yukarıdaki video da eğlenen insanlar ne yapıyorlar acaba neler söylüyorlar neler diyorlar bi daha tekrardan izlersek,amaçları ne,var olmaya mı çalışıyorlar,kadın,çocuk özgürlük diyorlar en sonunda e başında ne diyorlar ne yapıyorlar.sataşma var,var olma çabası var güya,kendilerinin kürt olduğunu bağıra bağıra söyleme çabası var,en barizi ise eğleniyorlar ve bunu bir ritime dökmeye çalışıyorlar.
ülkücülere sataşma nedir?hayırdır doymak bilmeyen bir kan kokusu gitmeyecek mi akıllarınızdan bunun bir son bulması için hiç mi bir çabanız olmayacak ve siz hiç samimi olmayacak mısınız?
ülkücüler (tabi ki gerçek ülkücüler ) bu ülkenin bu vatanın temel taşları vatanseverleridir bu videoda oyanayan eğlenen insanlarla beraber bir vatan sevgisi.(bu gün kaç ülkücü kaldı o da başka bir mevzu tabi.ülküsünü kaybetmemiş)
     Mahkum birini baş olarak görüp ve bunu bağıra çağıra söylüyorlar ve ben buna hak veremiyorum,verememe sebebim ise yargı kararı tamamen.kıyılmış canların,ağlamış anaların bu dünyadaki öcüdür.bu kürt ya da türk anası hiç farketmeksizin.
     Bağırıp çağırdığınız adam yarın öbür gün yine bu yargı kararı ile beraat eder beraat etme nedenleri toplumun çoğu tarafı tarafından içselleştirilirse o zaman bağırıp çağırın,parti başkanınız olarak şarkı yapın,başınıza taç yapın ama bu gün yapmayın bu hakkınız değil.beraatı yine içlerde bir yerde acı bırakacak orası ayrı bir olay ama bu devlet için yapılırsa şahsım adına sineye çekerim.
bu olay ve buna benzer olayları özgürlük ile bağdaştıramadım hiç.sıkıntı çeken o kadar kürt varken hiç inanasım gelmiyor bu eylemleri yapan insanların bu sıkıntıları çektiğini.hiç samimi bulmuyorum.belki samimidirler ama kürt ile islam bir arada oluyordu hep hala da öyledir bakın ana babanıza ama siz kimsiniz ya da ne zaman fikirleriniz bu kadar değişti,ne zaman bira ya kürtçe isim bulundu,ne zaman eğitim alındı da bu kadar insan islam ile bağdaşmayan bir zihniyete büründü onu da anlamakta zorlanıyorum.sahi kürtler ne zaman marksizm leninizm ideoliji taşır oldu.bunu kesinlikle kınamıyorum haddime de değil ama bunu ne zaman okudu sonra kabul etti ve bu ideolijiye sahip bir partiye oy verir oldu.hepsini geçtim silah zoru ile iş yapan bir topluluğa onay verdi ve bunu savunur oldu.
     Toparlarsak öcalanın çözüm süreci boyunca sağlık durumunu iyi olmasını temenni ediyorum ki bu olayı çözebilecek tek kişidir kendisi.zira ne ara diye başlayan bir sürü cümlelerin nedenidir bu temennim malesef ve malesef ki kürtlerin çoğunluğu büyük ne derse onu yapıyorlar ve ilgili ideolijinin gereği olarak liderin sözü kesinlikle tartışılmaz.
     Yine umuyorum ki bu olaylar son bulur sokaktaki aç suryeliyi düşünürüz.
     Yine umuyorum ki bu olaylar son bulur eski sevgilimizi düşünüp yaşadığımız pişmanlıklarımızı düşünürüz.
     Yine umuyorum ki bu olaylar son bulur bu videoda oynayan bağıran ve buna benzer yaşayan insanlar kendi fikirlerini edinip bizim hisler ile değil aklımızla hareket edebileceğimizi hissederler.
yine umuyorum ki bu olaylar son bulur kemalistlerin atatürkü,akplilerinrteyi,ülkücülerin türkeşi,buradaki insanların öcalanı sorgulayacağı aklı selimi elde ediriz.
     Yine umuyorum ki bu olaylar son bulur bayraktaki kanın hepimizin kanı olduğunu hisseder ve anlar ona göre yaşarız.

                                                        Ensar Deliduman 21.03.2015 01:00 Demirlibahçe-Mamak-Ankara

1 Ocak 2014 Çarşamba

                    Peyami SAFA                    

İtü sözlük'ten alıntılar ile Peyami Safa:

1.       Kendisi türk edebiyatının çok önemli yazarlarından biridir.bütün romanları süper psikolojiik tahliller içerir.yalnızız ve dokuzuncu hariciye koğuşu okunası kitaplarıdır.bu zat zamanında nazım hikmet,aziz nesin,nurullah atac gibi yazarlarla ünlü polemiklere girmiştir.ceko 07.03.2004 13:19
2.       Bir akşamdı romanı okuduktan sonra anormal bir biçimde bunun filmi çekilmeli diye aklıma düşmüştü.yalnızızromanı bazı bünyelere ağır gelebilir. marooned 21.07.2004 17:43
3.       genelde ateistlerle girdiği polemiklerle ve verdiği ayarlarla ünlüdür. marooned  21.07.2004 17:44
4.       "yaşlanarak değil yaşayarak tecrübe kazanılır , zaman insanları değil armutları olgunlaştırır."sözünün sahibi insan.skuba 30.11.2004 17:28
5.       bir kişi ya da mekan tasvirini 2-3 sayfa sürdürebilen nadir yazarlardandır. öyle muhteşem bir anlatım sergiler ki, bahsi geçen kişiyi görmüş ya da bahsi geçen mekanda bulunmuş gibi olursunuz. tasvir konusunda bir de dostoyevski iyidir. solti15.01.2005 22:55
6.       yıllarca çeşitli mecmualarda denemeleri yayınlanmıştır. ötüken yayın evi bunları derleyerek seri oluşturmuştur. bu denemelerde peyami safanın sadece romanlarda psikolojik tahlillerden oluşan bir edebi kişiliği olmadığı görülür. mesela; 20.asır avrupa ve biz adlı kitabında şuan birçok aydının düşünmeye fırsat bulamadığı konuları işlemiştir ve hepsinde sağlam bir mantık vardır, inandırıcılık ön plandadır. peyami safanın sağlam bir fikir adamı olduğu kanısına varmamak elde değil, okuyan görecektir. kerrigan 15.06.2005 20:39 ~ 20:40
7.       yalnızız adlı kitabıyla insanların yaptıkları ve mimikleriyle o anki psikolojilerini mükemmel anlatan kitabın yazarı. gülümsün 12.08.2005 12:20 ~ 12:20
8.       yakın zamana kadar okumadığım okuyunca önemli bir yazar olduğu kanısına vardığım yazar.koltuk 12.10.2005 14:32
9.       biri peyami biri server bedii olmak üzere iki yazar barındırır bünyesinde. hayatı kavgalarla geçmiştir. nazımla da necip fazılla da haşimle de kavga etmiştir mesela. yorum yapmadığı yazı yazmadığı alan yok gibidir. felçli olan eşini aldatmak üzere bir aşığına gideceği bir akşam eşi olayı fark etmiş "cenazen gelir inşallah" demiştir. peyami o akşam ağzından kan gelerek (aşığının evinde) ölmüştür. gölgeningücü 10.03.2007 15:39
10.   "şüpheden doğmayan her iman piçtir" sözünün sahibi düşün insanı, üretken bir yazarımız. atlantis 16.03.2007 12:44 ~ 12:45
11.   "imansız ilim ile ilimsiz iman tek ağızlı makas" demiş; yahya kemalin, ömer seyfettin'in ve faruk nafiz çamlıbel'in teşvikleriyle türk edebiyatına kazandırılmış büyük üstad.anha minha 15.07.2007 13:59 ~ 14:04
12.   insanların ne kadar alçalabileceğini, hastalığı, hasta psikolojilerini, karamsarlığı, kuşkuyu ve insanlarla ilgili daha bir çok şeyi sert bir üslupla anlatan şahane yazar.  rahatsız eder, bunaltır, kasar sizi... ama sabredip okursanız, pişman olmazsınız ve bir tanesini daha okumak için sabırsızlanırsınız (yalnız biraz hazmetmeniz lazım önce). kaybolursunuz sayfalarında, hep yeni bir şeyler keşfettirir. eğer kitabını bitirebilenlerdenseniz büyük bir sabır testinden geçmişsiniz demektir *be anything 24.08.2007 22:25 ~ 25.08.2007 15:36
13.   "bazen kalabalıkların ortasında, tek başına kaldığımız vakitlerinkinden fazla yalnız değil miyiz?" sözünün düşünsel kaynağı. insanın beyin kıvrımlarını sivrileştiren sözler sahibi. ceng85 29.09.2007 03:26
14.   nâzım hikmetle baya bir kapışmış edebiyatçı. hatta nazım'ın komünistliğini de eleştirmiştir."nâzım şairdir. fakat bütün materyalist iddialarının aksine gayet romantik, lirik, cıvık, hassas bir şâirdir. mısralarının dibindeki gözyaşı birikintilerini keşfetmek için su mühendisi olmak şart değildir. hemen her eserinde babayiğit rolüne çıkan bu tulûat kahramanı, kulis arasında ahlayıp oflayan, ağlamaklı ve içli bir aile çocuğu, bir ana kuzusudur. büyün gayreti de bu mâsum ve çocukça lirizmini gizlemek için yufka yüreğinde sert bir materyalizm çeliği kaplamaktır. boş yere gizlemeye uğraştığı bu rikkati, bu kadınlaşmış hassasiyeti yüzündendir ki, perişan ve deryâdil hiçbir feslefî ve estetik fikir üzerinden cehde muktedir değildir.kolayını arar. felsefesini karl marks'ın berber ve kasap çıraklarına kadar kolayca öğretilen umumî fikirlerinden; estetiğini ve nazmının artık her yerde, rusya'da bile modadan düşmüş üslûbunu ve şeklini, mayakovski isimli rus şârinden olduğu gibi almıştır.bizim nâzım, kolay fikir, kolay sanat, kolay şöhret adamıdır." peyami safa ~tanklar gerçeği biliyor adlı kitaptan~venom 23.10.2007 23:54 ~ 06.10.2009 12:46
15.   dokuzuncu hariciye koğuşu adlı eserin yazarıdır. palmira 24.10.2007 00:19
16.   türk edebiyatında en geniş ve detaylı tasviri kim yapmıştır konulu bir araştırma yapılsa ki belki yapılmıştır sonucu eminim peyami safa olacaktır. bir insan bir odadaki bir eşyayı anlatmak için 4 sayfa yazı yazar mı?yazarmış . tasvirlerini okuduktan sonra o ortamı ve kişileri gözünde canlandıramayan kişide gizli gerizekalılık ararım der, eski bir türk atasözü. edebi yönü kuvvetli olmasına rağmen düşünsel açıdan epey karmaşa içinde geçmiştir yaşamı. önce sıkı bir atatürkçü ,sonra da faşizme kayan bir sağ görüş hakim olmuştur bünyesinde.ama eğer intihar etmeden okuyamaya devam edebilir iseniz kitaplarından çoğu gerçekten okumaya değecektir.misal yalnızız. ancak 12 yaşında okumayınız sonra kendinize gelemiyorsunuz,o yaşta meral in-sanırım adı buydu yanlışlıkla ölen baş kadın kahramanın- ölümünü hazmetmek zor geliyor.  bilginsel 19.11.2007 00:24 ~ 00:25
17.   malesef yaşamak için yazmak zorunda olan yazarlardan birisidir. para kazanmak için yazmak zorunda kalması kısa sürede çok yazı yazmasını gerektirdiği için kalitesinden ve çizgisinden sapmak zorunda kalmıştır. ancak kendisi yine de bu davranışı edebiyat adına hoş görmez ve para kazanmak için yazdılarını "server bedi" adıyla yayınlar zira o kitapları peyami safa'ya yakıştıramaz. fakat acıdır ki günümüzde bazı kitapevleri cinlik ederek server bedi adıyla yazılan kitapları peyami safa olarak yayınlamaktadır ki etik olarak doğru değildir kanımca. peyami safa ile server bedi arasındaki ilişkiyi en güzel açıkladığını düşündüğüm anektod şudur :bir gün necip fazıl'a sorarlar; "peyami safa'yı tanır mısınız?" diye. necip fazıl da şu cevabı verir: "evet tanırım, kendisi server bedi'nin evinde oturur."karizmatik 13.03.2008 21:50 ~ 21:52
18.   ismini peyami sefa diye telaffuz eden, dr. ünvanlı üniversite öğrenim görevlilerinin bulunduğu memlekette yazarlık etmiştir. galak 13.03.2008 22:13
19.   (bkz: sözde kızlar) ichgeheindaskino 13.03.2008 22:37
20.    've baktım: minderde üst üste konmuş iki yastık ( demek annem biraz rahatsızlanmış ve buraya uzanmış ). masanın yanında, rafın önüne çekilmiş bir sandalye ( demek annem en üst raftan bir ilaç şişesi almış ). ha… işte masanın üstünde bir şişe: kordiyal ( demek annem bir fenalık geçirmiş ). minderin üstünde ıslak, buruşuk bir mendil ( demek annem ağlamış ). benimde bu şişeye, iki yastığa ve bir mendile ihtiyacım var. ben de kordiyal alacağım, uzanacağım ve ağlayacağım..' 9. hariciye koğuşu.. paradasim 13.03.2008 22:37
21.    ikinci dünya savaşı'nda türkiye'de nazizmin en büyük savunucularından. öyle keman-bağlama filan diye ahkam kemekle olmuyor düşünür olmak... not. nazilerin tam olarak ne yapıyor olduğunu bilmemek bu konuda bir mazeret değildir. sonuçta adamların felsefesi de, değerleri de açıkça bellidir. buna karşı çıkmak için mengele'den filan haberdar olmak gerekmez.nieninque 15.06.2008 11:15 ~ 11:38
22.   nazizmin insanlık suçu olduğunun anlaşılmadığı, bir çok ülkenin nazi yanlısı olduğu bir dönemde nazizmin pratiklerini görme şansı olmayan insan.  değerli bir kalem. (bkz: bir tereddütün romanı) atlantis 15.06.2008 11:20 ~ 11:21
23.   "bir tereddütün romanı" adlı romanında "yaşlanarak değil yaşayarak tecrübe kazanılır. zaman insanları değil armutları olgunlaştırır." sözüyle aynı anda güldürme ve düşündürme yetisini aşılayan, dili biraz ağır yazar. karasazo 28.07.2008 18:31
24.   sabahattin ali'nin içimizdeki şeytan adlı romanında uzun ve ağır bir dille eleştirdiği, romanlarında psikolojik içeriği yoğun konular işleyen bir yazardır. up and down 28.07.2008 18:36
25.   en populer en cok okunan eseri olan 9. hariciye koğuşunun yanında bazı kitaplarının -hususi olarak yalnızız- biraz piç muamelesi görmesinde üzüntü duyduğum yazar.. rind 28.07.2008 18:40 ~ 18:41
26.    selma ve gölgesi adlı romanı, gölgeismiyle filmleştirilmiş, festivalde gösterilmiştir.film kritiği için: http://beyazperde.mynet.com/...   cherryblossomgirl 13.08.2008 12:51
27.   kendi kendimden nefretimin çerçevelediği ve çirkinleştirdiği bir dünyada yalnızım... cümlesinin kurarak yalnızlığı en iyi anlatan yazar olma ünvanını hak etmiş romancdıdır. (bkz: yalnızız)   z3yn3p 16.08.2008 18:59         1899 - 1961 yılları arasında yaşamış yazar, büyük edebiyat insanı.
28.    birçok romanı ve hikayesi bulunan yazar, eserlerinde olay kurgusundan çok karakter ve toplum tahlilleri üzerinde durmuş, insanların sıradan davranışlarının ardındaki psikolojiyi görmeye çalışmış, yaşadığı dönemdeki toplumsal bozulmayı, düşünmekten uzaklaşıp materyalist ve bohem bir yaşama kendilerini kaptırmaya başlayan kişileri en ince ayrıntılarına kadar işlemiştir. romanlarında yarattığı karakterlerin ağzından insanlığa ve insanlara dair kendi felsefelerini, kendi zihninde kurduğu ütopik dünyasını sıkça dile getirir.    yalnızız, bir tereddüdün romanı ve sözde kızlar, beni kendimden almış, şiddetle tavsiye ettiğim büyük eserleridir.  selenosistein23.08.2008 03:21
29.   soyadı, şu anda sefa olarak kullandığımız kelimenin eski hali olduğundan, aynı şekilde, ikinci hecesi uzatılarak okunmalıdır.  thedewil 23.08.2008 03:23
30.    sadece türk edebiyatının değil dünya edebiyetının da en önemli psikolojik roman yazarlarındandır. siyasi görüş başarı için asıl ölçüt kabül edilmediği durumlarda bu böyledir. tahlilleri son derece başarılıdır hatta roman kahramanları canlansa da karşımızda ete kemiğe bürünse kendi psikolojilerini ps gibi başarılı anlatamazlar. türk edebiyatının dostoyevskisi diyebiliriz. başarısının altında yatan asıl etken zekasıdır. küçük yaşta babasını kaybeden bu yüzden çalışmak zorunda kalan yazarbir yandan kendini yetiştirmiştir. otodidakt denilen ps kendisini öyle bir yetiştirmiştir ki bir çok alanda o alandaki uzmanlardan daha üst seviyeye ulaşmıştır. doktorlardan biri peyami safaya "biz sizi bizden biri olarak görüyoruz" diyerek tıp bilgisinin seviyesini anlatmıştır. fransızcayı babasının bir arkadaşının verdiği sözlükten başlayarak öğrenen ps sonraki zamanlarda fransız yazarlara ait birçok eseri okumuş ve eserlerinde bunlardan alıntılarda bulunmuştur. psikoloji, sosyoloji, felsefe, tarih, tarih felsefesi gibi birçok sosyal bilim alanında kendini o alanların uzmanlarınca hatta daha fazla yetiştirmiştir. işte bu yüzdendir ki yazdığı romanlarda son derece başarılıdır. hayatın zor olmasından sanatın para etmemesinden dolayı para eden romanlar yani piyasa romanları da yazmak zorunda kalmıştır. bunları da server bedi adı altında diğerlerinden ayırarak satmıştır.   yazar savunduğu düşüncelerdeki insan değildir aslında. siyasi görüşlerinden daha doğrusu bu görüşü anlatan yazılarından dolayı dinci şeriatçı bir yazar olarak bilinir. aslında zaman zaman inanç zafiyetleri geçirmiş, içkili ortamlarda bulunmuş ve hatta kendisi de içmiş, karşı cinsle münasebetlerde bulunmuş bir tiptir "bir tereddütün romanı" adlı eserinden bunu rahatlıkla anlayabiliriz. daha birçok romanından da anlayabiliriz ki kendisi bohem hayatını tanıyan bilen ve hatta yaşamış bir yazardır. yaşanarak öğrenilecek bu davranışlar sade okuma ile bu derece başarılı anlatılamaz. hatta ahmet hamdi tanpınarın makaleler adlı eserinde de anlaşılacağı üzere cumhuriyet sonrası bir çok yazar gibi o da yahya kemal beyatlının çevresindeki toplantılara katılmış ve diğerleri gibi içki içmiştir.
31.   eserin kalitesi siyasi görüş değil de edebi beceri olarak ölçütlenerek belirlenirse trük ve dünya edebiyatının en önemli yazarlarından biri kabul edebiliriz psyi. en önemli eserleri: 9. hariciye koğuşu, bir terddütün romanı, yalnızızve matmazel noraliya nın koltuğu... bilge07.10.2008 21:38 ~ 21:58
32.   "marksistin namuslusu olmaz." diyerek yerlere yatmamı sağlayan adam. hani tamam hacı eleştirirsin ama böyle mahalle ağzıyla olmaz be bu işler.  onurene 18.06.2009 22:11 ~ 22:11
33.   nazım hikmet'in bir provokatör üstünde hiciv denemeleri şiirinde çok sağlam ayar verdiği yazardır.

"...sen bu kavgada
bir nokta bile değil,
bir küçük, eğri virgül,
bir zavallı vesilesin!..
ben, kızabilir miyim sana?..."

demiştir. daha ne desin nazım. zaten hitler'e methiyeler düzen bir kişiye daha ne denebilir ki?
çağrılmayan yakup
18.06.2009 22:21
34. kitaplarını büyük bir keyifle okuduğum tam bir edebiyat, tasvir ve tahlil adamı.

fatih harbiye kitabındaki o anlatım, o tasvir kabiliyeti, binaları ve insanları işleyiş biçimi, insanlara vermek istediği mesajı dikte ettirmeden nazikçe sunması tam bir ustalık eseridir. kedi ve köpek üzerinden yaptığı doğu-batı tahlili kabul eden ya da etmeyen çoğu kişi tarafından başarılı bulunuyordur sanırım. kedinin ve köpeğin özelliklerinden medeniyet tahlili çıkarmak kolay değildir çünkü.
aşşenur
27.06.2009 21:53
35. babasının adı safa, oğlunun adı mervedir. kendisini safa ile merve tepelerinin arasında hissetmek için böyle yapmış rahmetli. mervenin ölümünden birkaç ay sonra da vefat etmiştir. edirnekapı şehitler mezarlığında gömülüdür.
holzlöffel
08.08.2009 13:40 ~ 17:03
36. "peyami safa romanlarında olaylardan, kurgudan, örgüden çok psikolojik tahlillere yer vermiştir. sosyoloji ve psikolojide ki bilgi donanımı uzmanları kıskandıracak düzeydedir. romanlarında ki insanların fizik ve ruh hareketlerine bağlı davranışları bir bütünlük halindedir, birbirini tamamlar. dinamik ruh tahlilleri yapar, olaylar dolgunlaştığında bunlara verilen ruhsal tepkilerde önem ve içerik kazanır.
beden ve ruh hareketlerini paralel olarak geliştirir, klasik psikolojik romandan ayrılmaktadır. peyami safa, yaşam-ölüm, ruh-beden birlikteliği ve ilişkisi üzerine çokça düşünmüş son dönem romanlarında da mistizme yönelmiştir.
ona göre ruhun bedenden ayrı olması mümkündür,ancak ruh ve beden değer bakımından birbirinden ayrılamaz. yaşamak için ikisinin birlikteliğine ihtiyaç vardır ancak her ayrılık ölüm anlamına gelmez, mutlak ölüm diye bir şey söz konusu olamaz.
insanı hayvandan ayıran en büyük özellikte buradadır. gelişme ve medeniyetleşme isteği, ruh ve bedenin birbirlerini kovalaması ve ayrılıklarının gelişimi ilerletmesidir."
mar adentro
19.12.2009 20:08
37. cumhuriyetin ilk yıllarından 1950li yıllara kadar edebi ürünler sunmaya devam etmiştir. romanlarında doğu batı çelişkisi, toplumsal çöküş, yozlaşma gibi çağının günceli ve gerçeği konuları işlerken şahısların iç dünyalarını akıcı bir şekilde sayfalara yansıtmıştır. kimi yerde romanları doğrudan psikolojik roman özelliği taşır, özellikle mahşer romanındaki intihar olayından önce geçen sayfalar ve yalnızız romanında ana karakterin kendisini yakmasından önce anlatılanlar, karakterle aynı derece hassasiyetle endişe ve korku duymanızı sağlayacak kadar güçlüdürler.
peyami safa kendisini türk ve müslüman olarak tanımlar. o nedenle kitaplarında toplumsal çöküş konusuna özellikle değinmiştir. genelde, halktan kopuk ve serbest yaşam süren kadın ve erkekler mercek altına alınmış, klasik aile yapışının bozulması ve bunun sonucunda bireylerin ahlakı değerlerinin kaybolması işlenmiştir. yalnızız ve şimşek romanlarındaki kadın karakterler, birbirine benzer şekilde, kendilerinden hakli olarak şüphe duyulan kişilerdir.
peyami safa, özellikle yalnızız romanında işlediği üzere insanların birinci ve ikinci olmak üzere farklı kişilikler taşıdığını öne sürer. buna göre ahlakı değerleri bünyesinde koruyan birinci kişilik, sürekli olarak bağımsızlık zılgıtları atan ve zevkleri doğrultuşunda hareket eden ikinci kişilik tarafından baskı altındadır. erdemli insan, ikinci kişiliğine gem vuran insandır. yalnız, ikinci kişiliği yok etmek gibi bir durum yoktur, zira beyaz, siyahın olduğu bir dünyada anlamlıdır.
son olarak demeliyim ki, türk edebiyatının önemli temsilcisi peyami safa, sadece edebiyat derslerinde okuma parçaları olarak değil, her yaşta tekrar tekrar okunmayı hakeden bir yazar.
dbk21
15.01.2010 21:47
38. kendisi, edebi gelişim devrelerini şöyle sıralamıştır:
benim kitaplarım üç merhale geçirmiştir. sözde kızlar, mahşer ve canan çocukluk kitaplarımdır. bunlar 20 yaşımın etrafında doğmuşlardır. hepsini, bilhassa canan’ı ele alınamayacak kadar kusurlu bulurum. ikinci devre kitaplarım şimşek ve bir akşamdı... bunlarda teknikten ziyade insan ruhuna ait endişeler itibariyle bir fark görülür. vakıa ile beraber saiklere nüfuz etmek ihtiyacı da artıyor. üçüncü kitaplarım, dokuzuncu hariciye koğuşu, fatih-harbiye ve bir tereddüdün romanı’dır. bunlarda çalışma hedefime daha çok yaklaştığımı sanıyorum.
dbk21
15.01.2010 22:08
39. kişilik tahlilleriyle bezeli romanların yazarıdır. belli karışık,dengesiz halleri olmuş bir kişidir. bir dönem nazım hikmet'e kitap atıf ederken dokuzuncu hariciye koğuşusonrasında ona hakaretler etmiştir. edebi hayatında başarılı olan yazar avrupa da katıldığı seks ve kokain partileriyle de ünlüdür. bir rivayete göre kokaine beyza ismini vermiştir.

karyatid
19.01.2010 15:59
40. en bilinen iki romanı: fatih harbiye ve dokuzuncu hariciye koğuşu

dokuzuncu hariciye koğuşu bir ruhun hezeyanını anlatmak bakımından ne kadar ustaca yazılmış bir romansa, fatih harbiye iki yaşam biçminin farklarını ortaya koymak açısından o kadar kötüdür.

neden?

çünkü dokuzuncu hariciye koğuşunda yazar ne olduysa onu anlattı, kendini anlattı; fatih harbiye'de ise ideolojisini, yani yanlış olanı anlattı. onun ideolojisi yanlıştı demek istemiyorum. herkesin ideolojisi kendine. ama tezli roman yazmaya kalkarsan, o ideoloji senin başına bela olabilir. fatih harbiye, sosyal tahlil yapma açısından yetersizdir. çünkü içinde ideoloji vardır, roman baş aşağıdır.

ha, şimdi harbiye travestilerin iş mekanı, o ayrı. yazar belki o bakımdan haklıdır yani. fatih'le harbiye arasında romanı yazdığı zaman ne kadar fark varsa, şimdi de vardır. ama harbiye'de nefes alırken, fatih'te boğulursunuz. travestiler de rahatsızlık vermiyor ayrıca; ama bi de onlara gelenler olmasa...
çaylakadam
19.01.2010 16:26 ~ 16:27
41. gazetecelik ve köşe yazarlığı da yapmıştır.
killinyourselftolive
31.01.2010 20:02
42. zekasıyla, kurgusuyla, hayalgücü ve mantığıyla insanı dehşetten hayrete hayretten hayranlığa düşüren büyük yazar.
little sunshine
21.02.2010 02:26
43. her kitabı ayrı güzel. ama şöyle de bir şey var;kitaba başlayınca olayların nasıl gelişeceğini tahmin edebiliyorsunuz. çünkü genelde her kitabı aynı şekilde ilerliyor. amma velakin, kitaplarının sonu her zaman çok şaşırtıcı oluyor.
birinci tekil
25.02.2010 20:26
44. aşkın tanımını en güzel yapan yazardır kendisi.şöyle ki ; gerçek aşk sevgilinin bütün kusurlarını görür ve sever... aşk inanmanın şiiridir. aşk şüphe etmez. aşk kıskanmaz. aşk iğrenmez. aşk çirkin bulmaz. aşk küçümsemez. aşk bencilliğin, kendini sevgiliden daha üstün görmenin, buhranın ve kötümserliğin tam zıddıdır. aşk istemez, yalnız verir. aşk bir mücadele değil âhenktir... aşk bunun için ilâhidir... gerçek aşkın bir tek değişmez vasfı vardır: tükenmezlik... aşk engellere ve hücuma uğradıkça kuvvetlenen ihtirastır. rakipsizdir, yenilmez... aşk kendi saadetini bir başkasınınkine feda etmektir... mârifet bize yâr olmayan sevgiliyi kalbimizin içinde öldürmek! işte en haklı, en mâsum, en kudretli ve en muhteşem cinayet...
mehpeyker
14.03.2010 00:38
45. en önemli tarafı mistik tarafıdır. çok iyi bildiği konularda yazar. babası çok ünlü bir şairidir ''ismail safa''. kemik hastalığı gibi mızmız bir hastalığı olduğu için bir süre hep yatmıştır ve bu dönemde de felsefeye merak salmıştır. zorluklar ve sefalet içinde büyümüştür. romanlarını para kazanmak için yazdığını itiraf eder, fakat öykülerini över. sevimsiz bir adam olduğu bilinir ama çok bilgilidir. her konuda hiç küçümsenemeyecek bilgiye sahiptir. sevimsiz oluşunun nedeni üslubunun sert oluşundan kaynaklanır.
gece ve yas
25.03.2010 22:08
46. cumhuriyet devri romancısıdır. eserlerinde ruh çözümlemelerine önem verir. en başarılı psikolojik romanı yazmıştır.
harbihayalet
08.06.2010 16:09
47. "vücudu benim görüş sahama dahil mekanın içinde bütünleşince, hadisenin
içindeki azametini ona sezdirip, gururunu azdırmamak için ruhumun
kepenklerini indiririm; önüme bakarım..

ancak yaklaştığı zaman
gözlerimi kaldırırım. o benim yüzüme değil, hiç bir şey görmeden sağ ve
sol tarafa bakmaktadır. kendimde tabi bulduğum his büzülüşünü onda
affetmem."

-peyami safa; yalnızız.
de te fabula narratur
17.06.2010 16:41
48. roman
gençliğimiz (1922)
şimşek (1923)
sözde kızlar (1923)
mahşer (1924)
bir akşamdı (1924)
süngülerin gölgesinde (1924)
bir genç kız kalbinin cürmü (1925)
canan (1925)
dokuzuncu hariciye koğuşu (1930)
fatih-harbiye (1931)
atilla (1931)
bir tereddüdün romanı (1933)
matmazel noralya’nın koltuğu (1949)
yalnızız (1951), biz insanlar (1959).

inceleme - deneme

türk inkılâbına bakışlar (1938)
büyük avrupa anketi (1938)
felsefî buhran (1939)
millet ve insan (1943)
mahutlar (1959)
mistisizm (1961)
nasyonalizm (1961)
sosyalizm (1961)
doğu-batı sentezi (1963)
sanat-edebiyat-tenkid (1970)
osmanlıca-türkçe- uydurmaca (1970)
sosyalizm-marksizim- komünizm (1971)
din-inkılâp-irtica (1971)
kadın-aşk-aile (1973)
yazarlar-sanatçılar-meşhurlar (1976)
eğitim-gençlik-üniversite (1976)
20. asır-avrupa ve biz (1976).

ders kitapları

cumhuriyet mekteplerine millet alfabesi (1929)
cumhuriyet mekteplerine alfabe (1929)
cumhuriyet mekteplerine kıraat (ı-ıv, 1929)
yeni talebe mektupları (1930), büyük mektup nümuneleri (1932)
türk grameri (1941)
dil bilgisi (1942)
fransız grameri (1942)
türkçe izahlı fransız grameri(1948).

hikaye

bir mekteplinin hatırası:
karanlıklar kralı (1913)
siyah beyaz hikayeler (1923)
istanbul hikayeleri
ateş böcekleri (1925)
gençliğimiz (1922)
aşk oyunları
süngülerin gölgesinde(1924) cingöz recai maceraları
meli canan
17.06.2010 16:49
48. kendisini gazetesine işe aldıran fikret adil i komünizm suçlamasıyla işten attıran, kendisine olan nefretimden dolayı okuyamadığım yazar.
p.s.hayır nefret ettiğim yazarları da okurum,sanatı ayrı değerlendiririm ama yapamıyorum işte, bunu okuyamıyorum.(çok da tın yani di mi, ben okumuşum okumamışım nolcak)
ben büyüyünce plankton olucam
17.06.2010 16:53
49. gençliğinde sol siyasetten etkilenmiş olmasına rağmen kendisi bir türk ırkçısıdır.
demokles
17.06.2010 16:55
50. istanbul'un işgalden kurtuluşunun birkaç sene sonrasında pera'da gayrimüslimlerin işyerlerine yapılan minik çaplı saldırıları örgütleyenlerden bir olduğu, hatta bu saldırılar vuku bulduğu sırada bir pastanede oturup olanları gülümseyerek izlediği yönünde rivayetler mevcut. şimdik suçlamak gibi olmasın, ne kadar doğrudur bilemem ama rahmetlinin nasıl bir siyasi görüşe sahip olduğu düşünüldüğünde "olası" gibi geliyor.
eksiksizuyum
05.10.2010 09:12
51. hitler yalakası yazar
greenarrow666
07.10.2010 15:27 ~ 15:28
52. servet-i fünun dönemi şairlerinden ismail safa ve server bedia hanım ın oğluydu. 1899 yılında istanbul da dünyaya geldi ve 1961 yılında yine istanbul da hayata veda eden yazar, son dönem türk kültür ve edebiyat döneminin önde gelen isimlerinden biri olmayı başarmıştır. şiir dışında edebiyatın her türünde eser veren ve son derece üretken olan yazarın en başarılı olduğu ve en çok tanındığı alan romandı. ancak gazeteciliği ve gazete yazıları da en az romancılığı kadar ünlüydü. kendi kendini yetiştirmiş bir yazar olarak, çağın düşünce akımlarıyla da yakından ilgilendi. çeşitli gazetelerde çıkan köşe yazılarında nazım hikmet, nurullah ataç, zekeriya sertel ve aziz nesin ile girdiği polemikler büyük yankı uyandırdı.

yazar, sivas a sürgüne gönderilen babasının 1901 yılında ölmesi üzerine 2 yaşında yetim kaldı bu yüzden yetim-i safa olarak da anılmaktaydı. babasının ölümüyle başlayan kötü süreç sekiz yaşında yakalandığı kemik hastalığı ile devam etti. peyami safa bu hastalığının fizyolojik ve psikolojik yıkımlarını uzun süre üzerinden atamadı. ilerleyen hastalığından dolayı doktorlar tarafından kolunun kesilmesi söz konusu olduğunu öğrendi ama buna hiçbir zaman izin vermedi bu dönemde yaşadığı olayları dokuzuncu hariciye koğuşu adlı ünlü romanını yazdı.

ağabeyi ile birlikte yirminci asır adlı gazeteyi çıkartan safa, yazılarıyla yahya kemal, faruk nafiz ve yakup kadri gibi dönemin usta yazarlarının dikkatini çekti. gazetecilik hayatı daha sonra son telgraf, tasvir-i efkar, akşam, cumhuriyet, tasvir, tan, ulus, zafer, milliyet ve son havadis gazetelerinde devam etti. çömez, (ara: server bedi), safiye peyman takma adlarıyla da yazılar yazdı. özellikle ağabeyi ilhami safa nın takma ad olarak kullandığı annesinin server bedi adını benimsedi. bu takma ad ile seksene yakın eser verdi. en sevilen eserleri cingöz recai ve cumbadan rumba ya oldu.

yazarlık, peyami safa nın hayatının sonuna kadar geçim vasıtası oldu. tam kırk iki yıl aralıksız yazan peyami safa son derece renki ve zengin bir anlatım gücüne ulaşmış ve istanbul türkçesinin en güzel örneklerini vermiştir. peyami safa özellikle psikolojik çözümlemelerinde türk edebiyatının başarılı örneklerini vermiş türkiye nin geçirdiği kültürel ve medeniyet değişiminin toplum hayatına yansıyan taraflarını eleştirel ve çözümleyici bir üslupla ele almıştır. peyami safa nın romanlarında ele aldığı konular kültür, medeniyet, çeşitli deolojiler, kuşak çatışmaları, evlilik, kadın, ahlaki değişim ve doğu batı çatışmaları idi. yazar ,kendi adıyla on bir eser vermişti bunlar: sözde kızlar, şimşek, mahşer, bir akşamdı, canan, dokuzuncu hariciye koğuşu, fatih harbiye, bir tereddüdün romanı, matmazel noralya nın koltuğu, yalnızız ve biz insanlar idi.
tat mahal
14.11.2010 15:21
53. dedesi, babası, abisi kısacası bilimum aile efradı şair, gazateci vs. dir. aile yapısına bakılırsa başarısının çok da şaşılası olmaması gerekir.


9. hariciye koğuşunda kolundaki rahatsızlık nedeniyle hastanede geçirdiği zamanlarını anlatmıştır. okunulasıdır.
anywherebuthome
28.12.2010 20:28 ~ 23.10.2011 20:38
54. en cesur yazarlarımızdandır.
bir tereddütün romanı
anasimezardikecekmis
09.04.2011 16:26
55. ''yaşlanarak değil, yaşayarak tecrübe kazanılır; zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır.''

peyami safa
cemaatçi imamın ateist oglu
30.04.2011 16:29
56. annesini ismi olan server bedia'dan yola çıkarak takma ismini 'server bedi' koyan kalem üstadı.
yıldızolsamsanakayardım
31.05.2011 01:09
57. hakkında adam akıllı bilgi sahibi olmak isteyen herkese beşir ayvazoğlu'nun mükemmel kitabını; peyami'yi(kapı yayınları) öneririz..

roman gibi bir hayatı vardır peyami safa'nın..
gölgeningücü
31.05.2011 01:14
58. nobel'i belki de en çok hak eden türk yazarlardan biridir.
yalnızız ve matmazel noraliya'nın koltuğu gibi iki muhteşem eseri türk edebiyatına kazandırmıştır.
cunku essegin nickinden dolayi
28.06.2011 23:22
59. türk edebiyatının belki de en önemli, en başarılı yalnız yazarıdır. yazınsal bütünlüğü, anlatım ustalığı tartışılmazdır. evet, saygıyla eğiliyorum tüm ustaların önünde.
lien
25.07.2011 23:07
60. erkeklerin göründükleri kadar salak olmadıklarını bana öğreten ilk yazar.
mackenzie rowling
05.09.2011 14:58
61. ismi çok güzel olan, inanılmaz, mükemmel ötesi olan, bumbastik yazar. ( içinde swh yazan yıldızlı bakınız işareti)
yeşil karanfil
05.09.2011 15:29
62. yalnızız ile kalbime taht kurmuş yazar. psikolojik analizleri beni benden almıştır. ayrıca her romanında mutlaka, anlamak için bir iki kelimenin anlamanı internetten araştırma gereği duyduğum eski kelimlerle bezeli felsefi konuşmalarıyla ünlü bir karakteri bulunur ki en çok o karakterlerini severim.
bakhalakonuşuyor
05.09.2011 15:42
63. benim için -edebiyat beğenisi özneldir zira- türk edebiyatının zirvesindeki isimdir.

yalnızız, sözde kızlar, dokuzuncu hariciye koğuşu başta olmak üzere tüm eserleri, her türk çocuğu tarafından okunmalıdır.

zira edebiyat, kağıda yazılmış kelimeler, o kelimelerin oluşturduğu cümlelerden fazlasıdır.
hele de peyami safa'da...
onun eserlerinde bir milletin kimliği yatar. onun eserlerinde, bir milletin kimliğinin tanzimattan bu yana nasıl bozulduğu yatar.

mekanı cennet, ruhu şad olsun.
thmv
18.09.2011 18:00
64. eski başkadır, eskimiş başkadır. nice eskiler vardır ki hiç eskimez.
diyen yazar...
balbocegı
30.01.2012 01:29
65. acı dolu ve umutsuz aşıkların bol olduğu romanların yazarıdır.özle bi tarzı vardır acı dolu dediysek kemalettin tuğcu demedik okuyun lakin dili biraz ağır ilköğretim çocuklarına pek uygun değil.
kıkırdak
20.05.2012 17:41
66. sevmek,

belki de bir tek ihtirasın lehine bütün diğerlerini bastırmak değildi;

bilakis aşk,

sevilen şeyin içine bütün diğer ihtiraslarımızı doldurmağa benziyordu;
bir insanın şahsında bütün ümitlerimizi, iştiyaklarımızı seviyoruz
hayatımızın müsbet ve menfi hadiselerinden gelen bütün hazlarımız ve kederlerimiz
bu aşkın bahanesi içine sıkışarak büyüyor;

aşkta;

bir şey değil herşeyi istiyoruz,
bir şeye değil herşeye kin besliyoruz,
ümitlerimiz ve korkularımız gibi bütün heyecanlarımız da
bir tek mevzuun içine dolarak bizden karışıklığını gizliyor

biz insanlar - peyami safa
life is ne good ne bad
01.07.2012 18:26 ~ 18:29
67. dün bir kitabı geçti elime de uzun bir iç çektirdi bana.
mama just killed a man
01.07.2012 19:00 ~ 19:00

68. ankara'da bir semt.

erken yaşta babasını kaybedip bir çok zorlukla yüz yüze kalmasına rağmen üstesinden gelebilmiş türk hikayeci ve şair. saygı duyulası şahsiyet.
dalargiderimbenbazenuzaklara
01.07.2012 19:02
69. hani bir ‘o’ arayışıdır gidiyor ya sende bende onda... işte bazen, peyami safa okuduğumda, o’nun yıllar önce ölmüş olabileceğini düşünüyorum sözlük. zaten o’nunla aynı zamanda, aynı gökyüzünün altında ve hatta aynı mekanlarda yaşadığımızı düşündüren nedir hiç bilmiyorum. meçhul ümitlere inanmadığım an beni kurtaracak şeyin ne olduğunu da bilmiyorum. en sık kullandığım kelime de zaten ‘bilmiyorum’. yine de, masamın üstünde dizili peyami safa kitaplarının varlığına hiç öyle aforizmalar kastırmadan yemin edebilirim. boyum ranzaya yetişmiyordu, ordaydılar. şimdi yeğenlerimin birini indirip öbürünü fırlatıyorum üst kata, hâlâ ordalar. ve en özel bir tanesinden sana bak ne getirdim sözlük:

"bir şey anladım ki ben çok mutsuzum. gözlerim doluyor.
meçhul ümitlere inanmadığım an beni kurtaracak şeyin ne olduğunu bilmek istiyorum. ümit etmek bile az, emin olmak ihtiyacı. yalancı geleceğin şüpheli vaatlerine değil, teminatına ve senedine ihtiyacım var. halbuki o vaat bile yetmiyor ve kendisine beni kurtaracak şeyin ne olduğunu sorduğum vakit korkunç bir dilsizlikle susuyor.

uyuyamıyorum."
demlişarkı
04.07.2012 00:24 ~ 28.02.2013 01:59
70. yaşadığı dönemin yegane güzellik yarışması sunucusudur.
sözüm meclisten içeri
20.07.2012 13:18
71. psikolojik romanlarıyla ünlü roman yazarı.müthiş bir feraset,akıl dolu tasvirler,dehşetengiz bir hafıza etkileyici bir üsluba sahip olan yazar aynı zamanda romanlarında yer yer gerilim dolu sahnelere de yer vermiştir.dokuzuncu hariciye koğuşu adlı romanı ölümsüz eserlerinin başını çekmektedir.öyle cümleler kullanır ki başı ile sonunu birleştirmekte zorluk çekersiniz.insanın psikolojik yapısını ve düşüncelerini adeta eşyanın tasvirini yapar gibi anlatır.çok ağır ama çok tatlı, çok akıcı romanlar kaleme almıştır.
libertatem amant03
28.10.2012 15:52 ~ 15:54
72. zamanında müsteşardan para istemiş türk edebiyatının usta yazarı.

73. http://www.haberturk.com/...
beyin dondurucu
02.01.2013 19:39
74. yalnızız gibi bir eseri yazmış adamdan beklenmeyecek hareketler bunlar.

''beyler :(''
traş olmuş suavi şaşkınlığı
02.01.2013 20:53
75. iktidarı yalayarak halkın parasını cebine dolduran sağcı yazar.
elpinoras
02.01.2013 20:55
76. cumhuriyet döneminin en aklı başında aydınıdır.
diğer aydınlar gibi her şeyi avrupa'dan ithal ederek ilerlenemeyeceğini söylemiş, kültürümüzden, özümüzden kopmamamız gerektiğini savunmuştur. bunu söylediği için 'dinci' yaftası yemiştir.
şimdi de bu söylediklerinden dolayı hakkında iftira kampanyası başlatılmıştır. o dönemde peyami safa gibi birkaç aydın daha olsaydı, şu an özümüze bu kadar yabancı olmayacaktık. bunu engellemeye çalışması, ateist aydın ve onun şimdiki torunlarını acayip sinirlendiriyor.

peyami safa aydın, iyi eğitim almış, entelektüel biri olduğu için elbet böyle laf etmezdi, lakin yıllarca aydın dili ile bunu anlatmaya çalıştı. onun yerine onun anlatmak istediğini sizin anlayacağınız dilde ben diyeyim: avrupa'da bok var, gidin yiyin amk.
bara ilk ayak basan imam
02.01.2013 20:57 ~ 21:01
77. http://inciswf.com/...
elpinoras
02.01.2013 21:00
78. örtülü ödenek davası'nda götürdüğü paraya ilişkin yaptığı savunma gayet komiktir.

karşısında konuşan kimse, iyi ayar veriyor yobaza.

http://www.dailymotion.com/...

x - bu mecmua devletin resmi mecmuası mı ki her şeyi devlet tarafından karşılanıyor??
peyami safa: bu sorunun muhatabı ben değilim.
elpinoras
02.01.2013 21:10 ~ 21:12
79. bir kitapta geçen ve "yalnızız"ı okuduktan sonra benim de katıldığım bir cümleyle tanımlamak isterim kendisini:

"peyami safa'yı yabana atmamak lazım."

not: hangi kitapta geçtiğini bilenlere sürpriz hediyeler.
son istasyon aşti
02.01.2013 21:55
80.bir akşamdı romanıyla farklı tarzını görüp sevdiğim şiirimsi tarzda roman kaleme alan edebiyatçı. ben sevdim tarzını şahsen.
suya yazılar yazmak
02.01.2013 21:57
81.göztepe soygunu,elmaslar içinde,arsen lüpen istanbulda gibi harika eserleri yazmış olan yazar.çocukluk döneminde okunası ender kitaplardan.çok sürükleyici geliyordu o dönemler.benim gibi bir adama bile kitap okutmayı başarmış,okumayan cahiller var ise bu açığı kapatsınlar.
isimolsaneyazar13
02.01.2013 22:01
82. " hayattan aldığımız her zevki ona muadil bir ıstırapla ödediğimizi bildiğim için, hiçbir şeyden yüzde yüz saadet ümit etmiyor ve yüzde yüz felaketten korkmuyordum."
diyerek beni benden alan yazar.
lac operon
02.01.2013 22:10
83.pek çok insan tarafından gerici ve bağnaz olduğu.. hatta yazdıkları ile insanların bunalmasına kasılmasına neden olduğu söylenir.. eserleri ve edebiyatcı kişiliği her ne kadar tartışmaya açıksada.. şu bir geçektir ki doğduğu günden son nefesini verdiği ana kadar bırakın yaşamayı öğrenenin bile bunalıma gireceği türden acılı ve zor bir hayat sürmüştür..
sivas'a sürgüne gönderilen babasının orada ölmesi üzerine iki yaşında yetim kalmıştır. 9 yaşında yakalandığı bir kemik hastalığı dolayısıyla doktorlar kolunun kesilmesinde karar kılmış, fakat safa bunu kabul etmemiştir. hastalık ve savaşın yol açtığı maddî sıkıntılar dolayısıyla 13 yaşında hayatını kazanmak ve annesine bakmak için öğrenimini yarım bırakmıştır..ardından bir sürü işte çalışarak eserler vermeye çalışmışsada yokluk ve şanssızklar hiç yakasını bırakmamıştır.. arkadaşlarını onun hakkında yazdıkları anıda şöyle der..
matbacı ergun bey nûruosmaniye caddesi'nden geçen birini gösterdi. pencereden, göründüğü kadarı ile ufak tefek, sırtında ceketi bile iğreti duran, hafifçe kamburumsu kişiyi takip ediyorum.
-kim ki bu?
ergun bey'in yüzünde acılı-kırık bir tebessüm.
ona peyami safa diyorlar.
-niye bir tuhaf yürüyor? ne diye koskoca bir ceketin içinde?
-bu muhteşem yazar , ömrü boyunca yeni elbise alacak para sahibi olamamıştır. ceketleri, elbiseleri o yüzden hep eski ve iğretidir.
ve bu şanssız yazarın hayatındaki son acı erzurumda askerlik yapmakta olan oğlu merve nin ölüm haberi olur.. büyük bir sarsıntı geçiren safa daha fazla dayanamaz ve 2 ay içerisinde hayata gözlerini kapar..
eskimo
11.02.2013 16:46
84.server bedi mahlası ile yazdığı cingöz recai serisini keyifle okuduğum yazar. ayrıca dokuzuncu hariciye koğuşu , fatih harbiye, canan gibi önemli eserlerin yazarıdır.
thadcastle
11.02.2013 17:40 ~ 17:42     
85.vefatının 52. senesi olsa da yine okuyucularında ciddi etkiler bırakan ölmez yazarımızı bir kez daha rahmetle anıyorum.haziranın 15 deyince o müthiş zekalı zatın ölüm yıldönümü münasebetiyle anılmasını ne kadar çok arzu ederdim oysa ki nafile.
“yalan bana suçların en ağırı gibi geliyordu ve bir yalan söylendiği zaman insanların değil, eşyaların bile buna nasıl tahammül ettiğine şaşıyordum. yalana her şey isyan etmelidir. eşya bile... damlardan kiremitler uçmalıdır, ağaçlar köklerinden sökülüp havada bir saniye içinde toz duman olmalıdır, camlar kırılmalıdır, hatta yıldızlar düşüp gökyüzünde bin parçaya ayrılmalıdır filan... zavallı mürahik... nüzhet bana yalan söyledi.” diye konuşuyor peyami safa, otobiyografik romanı dokuzuncu hariciye koğuşu’nda. türk edebiyatının bu nevi şahsına münhasır kalemini okuyanlar, onun romanlarındaki kafa ağrılarını, yalnızlığı, aşkı, isyanı ve güzel türkçeyi duyarlar şüphesiz. “ruhun çizgisi yoktur” diyen yazar, dil hususundaki gayretini ise şu cümle ile özetler: “kalemi elime aldığım günden beri türkçenin müdafaası için yazdığım satırları birbirine eklesem istanbul-ankara şimendifer hattından daha uzun olur.”
peyami safa, 1899’da istanbul’da doğar. babası servet-i fünûn şairlerinden ismail safa, sivas sürgününde vefat ettiğinde 2 yaşındadır, yetim-i safa’dır. yahya kemal, yıllar sonra, “ismail safa’nın en büyük eseri peyami safa’dır.” diyecektir. erken yaşta yakalandığı kemik hastalığı, babasızlığı kadar yaralar ruhunu. yazmak, halini kelimelerle anlatmak onun nefes odası olur. ilk romanlarından mahşer, şimşek, fatih-harbiye ve biz insanlar gibi romanlarında toplumun çıkmazlarını, doğu-batı sorunsalını işler.
daha sonra server bedi mahlasını kullanır. bu açlıktan ölmemek para kazanmak için yöneldiği bir yoldur. ne garip değil mi?
peyami safa, çocukluğundan beri hastalıkların pençesi altındadır. bu hal, ruhunda onulmaz izler bırakır. 1961 senesinde erzurum’da yedek subay olarak vatanî görevini yapan oğlu merve safa’nın ani vefatı yazarı derinden sarsar. safa, oğlunun ölümüne dayanamaz ve üç ay sonra 15 haziran 1961’de, 62 yaşında gözlerini hayata yumar.
libertatem amant03
17.06.2013 23:46
86.her okuduğumda ayrı buhranlara girdiğim üstad. acının bağımlısı oldum onunla beraber. mazoşistlik yan etkisi olabilir.
lülürük
18.06.2013 00:14
87.yalnızız adlı romanı, dünya edebiyatındaki en başarılı romanlar arasında sayılacak üslubu güzel yazar.
sematuran
21.06.2013 09:47
88.edebi niteliğini beğenmediği yapıtlarını server bedi takma adıyla çıkartmıştır.
frederickk
28.06.2013 00:49
89.hikayelerinde kullandığı cümlelerle, sizi kelimelerin duru çıplaklığıyla karşılaştıran, kelimelerin ruhunu ruhunuzla karan kalem erbabı. edebiyat aleminin en önemli ve en çok okunan eserlere imzasını atan yazarıdır. fatih - harbiye romanıyla doğu ile batıyı iki insan üzerinden karşılaştırmış ve dahiyane sözcüklerle bezemiştir. üslübu, sıkıntısı, derdi ve çilesi olan bir yazardı. bunu kullandığı yazım dilinden, karakterlerinden ve iç aleminin harflere bulaşmasından anlıyoruz.

''yaşlanarak değil, yaşayarak tecrübe kazanılır. zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır...'' sözü ile yaşamı ve yaşayanları özetler nitelikte.
hamlettin şemspirzade
07.07.2013 00:46
90.-artık ne bir kızsın,ne de beyaz esvaplısın; artık siyahlar giy.

-her ölen sevgilimizle beraber,biraz ölürüz.ve dirilinceye kadar geçecek müddet,ölüye beslediğimiz muhabbetin şiddeti nisbetindedir.

-evlenmeye en müsait olanlar donjuanlardır ve en az ehemmiyet verdikleri kadınlarla evlenirler. bu, onlara donjuan olmakta devam etmek istediklerini gösterir.
(bkz: bir akşamdı)
(bkz: peyami safa)
hepinizin amına koyacağım efendim
07.07.2013 00:55
91.-kalpten kalbe yol vardır.
bu yol dardır,aradan çok ince duygular geçer.susarsınız,susarım,anlaşırız.zekamız kelimeleri sevdiğimiz kadar kalbimiz bunlardan nefret eder.kalbimizin dili sükuttur.çünkü hiçbir duyguya isim verilemez.

-her şey geçer ama, saçlarının rengini siler,gözlerinin alevini kapar ve derinin üstüne kara kalemle bir sürü çirkin çizgiler çizer.
(bkz: bir akşamdı)
(bkz: peyami safa)
hepinizin amına koyacağım efendim
07.07.2013 00:56
92."muhafazakârlık ve inkılapçılık birbirinin zıttı değil tamamlayıcısıdır." sözünün sahibi.
fraternite86
17.07.2013 19:24  
93.bireyin yaşadığı tramvatik sorunlara ve bunalımlara çokça yer veren ve ünlü 9. hariciye romanının yazarı olan edebiyatçımızdır.
daario naharis
17.07.2013 19:43
94.türk edebiyatının, psikolojik tahlil romanlarında bir başlangıç noktası, bir kilometre taşı demek yanlış olmaz. kitabı okurken sims'i fps olarak oynuyor gibi hissetmeniz işten bile değil (hissetmedi).
ipimle kusagim ayni renk
17.07.2013 19:48
95.(bkz: dokuzuncu hariciye koğuşu)
nietzsche1
17.07.2013 19:48
96. kopya hayatımın başlangıcında pay sahibi yazardır. ilkokulda türkçe dersinde dokuzuncu hariciye koğuşu kimin kitabıdır sorusuna, sınıf kitaplığının listesinden bakıp cevap vermiştim. hey gidi. amk o yaşta o kitap ne arıyorsa kitaplıkta. hadi onu geçtim, bu nasıl soru amk, ilkokul 3 öğrencisine sorulacak soru mu bu? bir bu, bir de sinekli bakkal. tii.
sınıfın zeki ama tembeli
17.07.2013 19:53
97. dünyanın bütün tavanlarına lanet olsun diyen gece yazarı.
benimnickimsaksidegilencokbenyazcam
27.07.2013 03:43
98.psikolojik çıkarımların babasıdır.

(bkz: bir muamma etrafında birleşmek ihtiyacı)
letswritesomethingdown
27.07.2013 03:56
99.hemen hemen bulduğum her kitabını okuduğum, okurken yer yer tebessüm edip yer yer düşündüğüm sevdiğim yazar. para kazanma amacıyla yazdığı eserlerinde server bedi takma adını kullanmıştır.
gazozagaci
27.07.2013 03:58
100. nazım hikmet ile uzunca bir süre gazete köşelerinden atışmılardır. anlatılanlara göre nazım hikmet ile peyami safa yakın arkadaştır. peyami safa, nazım hikmet'i komünizmden ayırmaya çalışır, ancak bir sonuç elde edemez ve faşizmi seçerek nazım ve arkadaşlarından ayrılır.

nazım, peyami'ye bir provokatör üstünde hiciv denemelerini yazmıştır.

"sen ölmedin, seni öldürdüler zavallı kadın."
t.f.

sen çıkmadın
çıkardılar karşıma seni!
kıllı, kara elleriyle tutup enseni
gövdeni yerden bir karış kaldırdılar,
sonra birdenbire
bırakıp yere
seni pantolonumun paçasına saldırdılar.

bir düşün oğlum,
bir düşün ey yetimi safa,
bir düşün ki, son defa
anlayabilesin :
sen bu kavgada
bir nokta bile değil,
bir küçük, eğri virgül,
bir zavallı vesilesin!...
ben, kızabilir miyim sana?
sen de bilirsin ki, benim âdetim değildir
bir posta tatarına
bir emir kuluna sövmek,
efendisine kızıp
uşağını dövmek!.
sen de bilirsin ki, jurnal esnafı, senin gibiler
tutulup kulaklarından birer birer
teşhir edilirler...
ben, sadece söküp
bir fitnenin otuz iki dişini,
ve babıâli kaldırımlarına döküp
geleceğini, geçmişini
aldım omuzuma işte bu teşhir işini...

bir düşün oğlum,
bir düşün ve inkâr etme ki;
keteon matbaasında ut çalıp
ayak şarkıcılarına beste talim eylemek,
ve o biçare larus'un ırzına geçip
zatını âlim eylemek,
sana pek
zor geldi ki, demek;
aranızda dolaşır görünce
benim "orhan selim" adlı dilsiz
ve kolu bağlı gölgemi,
hemen azıya alıp gemi
faşisto-demokrato-liberal
bir jurnal yazıp
delikanlıyı yere çalmak
ve bir miktarı minasip elden almak
istedin!...

elden alıp almamana
karışmam ama,
biz,
gölgemizi bile çiğnetmeyiz adama

bir düşün oğlum,
bir düşün, ey göbekli patron veletlerinin
"doğru yol" göstericisi,
bir düşün ey yetimi safa,
bir düşün ve hatırla ki, son defa:
o, takma aslan yeleli namık kemal üstadın senin;
abanoz ellerinden
zenci kölesinin
som altın taslarla şarap içerek
ve "didarı hürriyet"in dizinde
kendi kendinden geçerek:
"yüksel ki yerin
bu yer değildir,
dünyaya geliş
hüner değildir!"
demiş...
sen de yükseldin uyup
onun sesine
"la dam o kamelya"nın fesli figüranlığından
ahmet haşimin "degüstasyon"daki iskemlesine..

bir düşün oğlum!
bir düşün ve mezarların hududunu aşma!
kendine güven üstat
babana değil,
bir ölüyü koluna takıp dolaşma!
öyle zart zurt eşilmez toprağı gidenlerin!
rahat bırak oğlum
rahat bırak uyusun
o muhterem "şehidi hürriyet" bey pederin!
hem böyle daha iyi.
çünki bak ortada
ne yeni bir ingiliz-boer
harbi var,
ne de tebrik isteyen bir ingiliz elçiliği..
ölüleri rahat bırak oğlum.
rahat bırak uyusun benim de gidenlerim!
sen de bilirsin ki ben
ne dedemden
miras bekledim,
ne babamdan şeref, şan!
hasep, nesep, kan, soy sop işinde yoğum.
çünkü ne soyu sicilli bir buldoğum
ne de tecrübelik bir tavşan.
ben sadece ölen babamdan ileri,
doğacak çocuğumdan geriyim,
ve bir kavganın adsız neferiyim..

ey ihtisas mahkemeleri kaçağı
ve despinis kokonun aftosu,
ey marka malı kör
provokatör,
ve ey zavallı yetim...
yoktur şimşiri kahrını inkâra niyyetim...
kokla, çek ve iç,
üzülme hiç...
billahi cihan bilir ki, sen
kahraman, ulusal muhaliflerimizdensin!
kokla, çek ve iç
üzülme hiç.
yalnız, arasıra
bakıp, aynalara
bir deve derisinden beli değnekli hacivat düşün.
bir düşün oğlum:
müdahin, çelebi hazreti hacivatın
giyerek harp ilâhı göbekli marsın üniformasını
kahramanane bir dalkavuklukla hesap sormasını.

bir düşün oğlum,
bir düşün ey sayın provokatör...
her dövüşen sersemdir senin için
her anlayıp inanan kör.
ve sen ki, bir fikre bağlanışın
azılı düşmanısın;
anlat bana nasıl oldu da şu,
anlat bana nasıl oldu da sen,
yanarak boynu müsellesli bir mason imanıyla
boyamak istedin süleymanın çift sütununu
o biçare "hürriyeti efkâr"ın kanıyla?
hem, ne derin bir inanışmış ki, bu,
ne müthiş bir ateşle yanışmış ki, bu,
göze aldırmış sana
fenafil-marşıkı âzam olmayı,
mason localarına üç defa baş vurup
mason localarından üç defa kovulmayı.

bir düşün oğlum,
bir düşün ve inkâr etme ki;
gizli gece yolculuklarından kalmadır senin alın terin.
sen her gece
el ayak çekilince
"nuvel literer"in
bir arşınlık duvarından aşarak
ve parmaklarının ucuna basıp dolaşarak
yapraklarında onun,
apartırsın satırlarını birer, birer
cingözle beraber.

fakat her duvar
bir karış değildir.
her duvardan atlamayı kesmez senin gözün
ve her fikrin açılmaz kapıları
maymuncuğuyla cingözün..
okuman lâzım evlât.
evirip çevirmeyi, göze girmeyi, falan filân
bırakıp
okuman....

bir düşün oğlum,
bir düşün ey yetimi safa,
bir düşün ve benden öğren ki son defa:
fikir dediğin
şeyin
karabet ustanın uduna benzemez suratı.
o, ne şapırtılarla çiğnenen bir sakız,
ne "vatan-silistre"de abdullah çavuşun tiradı,
ne de "bir akşamdı"da müteverrim bir bayan ilâcıdır.
o, şahlanmış bir kavga atı
kalın kabzalı bir savaş kılıcıdır.
bu ata atlıyacak yürek
ve bu kabzaya bilek
gerek....
tamam tamam sustum
27.07.2013 04:12 ~ 04:13
101. yazdığı tek oyun gün doğuyor olan yazar.
fabulinus
31.08.2013 22:35
102. yalnızız romanında aşk mücadelesine değil mücadele aşkına davet ederek algılarımızla oynamıştır.
alkım
31.08.2013 22:41
103. 9. hariciye koğusuyla küçükken beni benden almış yazardır. büyüyünce de okumaktan vazgeçmediğim. sevilen, sayılan bir yazardır.
karpuzunengüzelyeri
31.08.2013 22:51
104. harika psikolojik tahliller yapmış, adeta bu konuda nirvanaya ulaşmış yazar.
kaleminden dökülenler ne zaman açıp okunmaya başlansa insanı bir buhrandan diğer buhrana yuvarlayabilmesi gibi güçlü içeriğe ve kaleme sahiptir.
hay allaa ts cha eheuuu
12.09.2013 17:09
105. külliyatını aldığım yazar,2 erkek ve 1 kadının o amansız aşk mücadeleleri ve safanın psikolojiyi konuşturması . dostoyevski diyebiliriz kendisine
deli hikmet
12.09.2013 17:12
106. dokuzuncu hariciye koğuşuydu bu adamın okuğum ilk kitabı. öylesine etkilenmiştim ki. adını hiç bilemediğim o kahraman yani aslında peyami safaya öylesine acımıştım ki. basit şeylere üzülürken hayatının tamamını ağrılı bir bacakla geçirmenin ne büyük bir buhran olduğunu ve sağlığın eksikliğini, masum aşkın yitirilmesini gördüm. yazar öyle bir anlatır ki sanki dünyayı bir daha asla aynı göremeyecekmişsin gibi. tüm duvarlar ve şehirde grinin kasveti hakim. peyami safa insanın o karışık duygularını, insanı, en harika anlatan yazarlardan türk edebiyatı için.
ısınkılıclıkedi
12.09.2013 17:15
107. kaleme aldığı makaleleriyle o dönem aydınlarının sağ-sol saplantılarından uzak,fikre dair mihenk taşları bulunduran kalem erbabıdır.

en çarpıcı örnek de şudur "bekârları çoğalan cemiyet, gizli bir anarşi geçiriyordur. ya büyük bir inkılâba, ya inhitata gidecektir."
kitmir
17.09.2013 11:02
108. şimdilerde fox tv de yayınlanan ''fatih harbiye'' adlı dizinin oyuncusu, böyle soylüyorum cünkü bir diziye bakıyorum bir peyami safa' ya.. hiç olmamış hocam böyle.
bir asilligin vardı, o da yalan oldu bende.
seniyisimibeniazadet
05.10.2013 20:31
109. fikri görüşleri sosyalizmden, nasyonal sosyalizme dönmüştür. mesela dokuzuncu hariciye koğuşu'nu nazım hikmet'e atfetmişken, nasyonalizm-sosyalizm-mistisizm diye bir kitap yazmış nihal atsız'la yakınlaşmıştır.
ketboğa
05.10.2013 21:53
110.türkçenin en iyi bir kaç yazarından biridir. batılı anlamda bir romancıdır peyami safa. kültürünü eşek kadar ansiklopdilerden edinmiştir. bu kültürü de roman dilinde kullanmayı başarmıştır.

sağcı diye görülür ama bu yalınkat bir bakış açısı.

batıcıdır aslında peyami safa. yazardır, hem de birinci sınıf.
no cuntry for old men
05.10.2013 22:03
111.okuduğum en iyi kitaplardan biri olan dokuzuncu hariciye koğuşu'nun yazarıdır.
guccime gidiyor
05.10.2013 22:41
112.türk edebiyatının önde gelen üslupçu yazarlarındandır hazret.
üzümün çöpü
09.10.2013 00:21
113.kaldırımda yürürken dünyanın en çirkin ama en dürüst kadınına evlenme teklifi edebilirim sözlerinin sahibi yazarımız.(yalnızız romanından alıntı).
semiramiss
09.10.2013 11:24
114.edebiyatımızın fevkalde bir düşünce derinliğine ve üst düzey genel kültüre sahip sayılı yazarlardan biri.
hayaletjulyen sorel
09.10.2013 12:08
115.hemen hemen bütün eserlerini okuduğum yazar. kendisine tek kelimeyle "hayran"ım. onun o enfes üslubu, bana hep "ölümsüzlüğün ıtır bahçesi" gibi gelmiştir. kendisi, üslubuyla ebedileşen nadir yazarlardan biridir. yalnızız, en beğendiğim ve iki kez okuduğum halde içimde hala okuma iştiyakı uyandıran romanı. "biz insanlar"ı okurken de çok zevk almıştım. öbür dünyanın olmasını, kendisiyle tanışmak için de arzuladığım yazar. ruhuna rahmet.
sematuran
12.10.2013 22:09
116.peyami safa'yı en çok da ruh tahlillerinde çok usta olduğu için severim. insan ruhunu hallaç pamuğu gibi gözler önüne serip betimlemesi, mükemmel. nerden aklıma geldi, bilmiyorum; ama "realitenin kazığı" ve "ağlama, ruhun işemesidir." sözleri beni çok etkilemişti.
sematuran
12.10.2013 22:37
117.necip fazıla göre:
kafası vardı..
kültürü vardı..
cümlesi vardı..
uslubu vardı..
hafakanları vardı..
çilesi vardı..
metafizik arayıcılığı vardı..
imanı vardı..
estetiği vardı..
diyalektiği vardı..
cesareti vardı..
hasılı bir fikir ve sanat adamına gereken vasıflardan bir çok payı vardı.
nöbetçi eczahane
12.10.2013 22:42
118.bir benzerini okuamdığım tarza sahip yazar.tarık buğra bile ''üstad''demiştir kendisine.
lövemiyorum
12.10.2013 23:45
119.dokuzuncu hariciye koğuşunda hastanede ameliyat sonrası uyanışı betimleyişi var ki,hala aklımdadır.
yeşil karanfil
12.10.2013 23:52
120.dokuzuncu hariciye koğuşuyla yüreğime dokunmuş yazar.o kitap daha bir farklı diğer kitaplarından.hasta ruhunu,diğer insanlara bakışını müthiş anlatmış,belki de ondan çok dokundu bana.ruh çözümlemelerini çok iyi yapmış olan yazarlardan biridir zannımca.
gavriloviç
12.10.2013 23:58  
121."zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır" sözünün sahibidir. çok sevilesi bir türk edebiyatçısıdır.
fatal error
13.10.2013 00:01  
122.beşir ayvazoğlu'nun peyami isimli kitabından:

eşi nebahat safa ‘nın galip erdem’e anlattığına göre, boş zamanlarında mektep yakınlarındaki yüksekçe bir bayıra sık sık tırmanan genç peyami, bazan da kendini aşağı bırakıp yuvarlanırmış. birgün niçin böyle kendi kendine eziyet ettiğini soran bir meraklıya şu cevabı vermiş: “hiç, seciyemi terbiye ediyorum!”
gazozagaci
13.10.2013 00:05
123.ahlakın temeli empatidir diyerek hayatımın bazı evrelerini etkilemiş yazar.
errare humanum est
13.10.2013 00:06  
124.romanlarının girişleri inanılmaz bağlayıcı olabiliyor ve bu bağlayacılık sağladığı gerilim ve uyandırdığı merak duygusuyla beraber geliyor.

bir tereddüdün romanı 'nda kasvetli bir kitap okumakta olan bir kızın ruh halini anlatır, fakat kızın okuduğu satırları bize de okutur ve o an kızın ruh halinin sizde de olduğunu fark edersiniz. bu da gösteriyor ki yazar oluşturduğu psikolojiye tamamen hakim. büyüleyici bu açıdan.
erguvan mavisi
27.11.2013 16:17  
125."tutkal kıvamında susuşları, yalnızlığın keskin tineriyle inceltip, kendi kendimize mırıldanmalara çevirdiğimizde, dudaklarımızdan dökülen yalnızca:
ne yaptım?
ne yaptık biliyor musun?
belirsiz bir zamire sürüldük…
aşkın hiç bir eylemi, çekilmez bu zamirle“
leo
06.12.2013 00:22
126.türk edebiyatının en iyi psikolojik roman yazarlarından birisidir diyebileceğim yazar.
muongluon
06.12.2013 00:28